Mikrovasküler anastomoza başlarken, sağ elini
kullanan çalışmacılar için, sol eldeki pensetin iki bacağı hafif açık olarak
sağ yandaki damar içine
sokulur ve ondan alınan
destekle sağ eldeki portegünün tuttuğu sütür materyali damar
duvarına dışarıdan içeriye saplanır. Saplanır saplanmaz, sol
eldeki pensetin iki bacağı
kapatılarak iğne yakalanır. Böylece bu yakalama
hareketinin güvencesi altında sağ eldeki portegü ile iğne güvenli ve adım adım ilerletilir.
Tamamen damar duvarını geçtikten sonra lümenden dışarıya çıkarılan iğne bu kez sol
yanda kalan damara içten
dışa doğru olmak üzere saplanır. Bu iş sırasında sol eldeki penset
bu kez dışarıdan,
adventisiyadan tutarak destek olmaya çalışır. Her iki damar duvarından geçtikten sonra
mikroskopun büyütmesi küçültülür ve düğüm işi küçük büyütme altında iken yapılır.Üç tane düğüm yeterlidir. Esasında iki düğüm de yeter ancak, az
da olsa gerginlik olan hallerde açılması kaçınılmazdır, güvenli sayılamaz. Yeniden ikinci sütüre başlarken büyütmenin oranının yükseltilmesi unutulmamalıdır. Damara iğneyi
saplayacak mesafenin anastomoz hattı kenarından damar duvar kalınlığının en çok iki katı
kadar bir mesafeden olması yeterlidir. Daha uzaktan saplamalar halinde düğümün gevşek yapılması önerilir. İlk iki sütür arka duvara birbirlerinden
120 derece açılık mesafede konmalı ve ardından
ön duvardaki sütürlere geçmelidir. Ön duvarda ilk konacak
sütürün arka duvarda konan
ilk iki sütürün tam orta hizasında konması doğru olacaktır. Böylece 120-120-120 dereceler ile 3 asıl sütür konmuş olur sonra adaptasyon sütürlerine geçilir. Genel olarak 1 mm’lik arterlerde 6 sütür, 1.5 mm’lik damarlarda 8
sütür gereklidir. Venlerde bu sayılar daha az olabilir. Yani 1.5 mm’lik bir
vende 8 değil 6 tane sütür koymak yeterli
olacaktır. Ratlarda anastomoz yapmak, genel olarak
insanlarda anastomoz yapmaktan daha zordur. Tersinden söyleyecek olursak,
insanlarda mikrocerrahi yapmak ratlarda mikrocerrahi yapmaktan daha kolaydır.
Bunda en önemli faktör damar çapı ve damar
duvar kalınlığıdır. Bu nedenle rat çalışmalarında her zaman mükemmel sonuç elde edilemiyor
olması çalışmacıyı mikrocerrahi pıratiği
adına umutsuzluğa düşürmemelidir.