Filebin pedikülü torakodorsal arterdir. Subsıkapuler arterin bir dalıdır. Torakodorsal pedikülün çapı 2,5 mm kadardır. Yaşlılarda genel olarak donor alan morbiditesi çok kabul edilebilir olsa da gençlerde Filep boyutu ile bağlantılı olarak SIKAR formasyonu can sıkıcı olabilir. Meme rekonstrüksiyonunda, başboyun rekonstrüksiyonunda ve vücutta kas örtüsü gerektiren her tür defektin onarımında kullanılabilir .
Çok nadir bir komplikasyon olarak LDKDF’ni takiben lomber herniasyon da gelişebileceği bildirilmiştir .
Filep ilk kez 1896 yılında TANSİNİ tarafından yapılmış ve yayınlanmışsa da savaş yıllarında bilgi alışverişi kopukluğu nedeni ile 1976 yılında OLİVARİ tarafından yeniden keşfedilmiştir .
Özellikle elektrik yanıklarına bağlı üst ekstremitede yerleşik birden fazla sayıdaki doku defektleri tedavisinde Filep çok adalı olarak da pilanlanabilir .
Latissimus dorsi latincede “sırtın en genişi” demektir. Filebin kas deri flebi olarak kaldırılmalarında kasın üzerindeki deri adasından daha geniş kaldırılması daha güvenlidir. Böylece daha çok sayıda perforan filebe dahil edilebilir. Uzunlamasına ve filebin pedikülünün yönelişine paralel uzun deri adalı Filepler kaldırıldığında donör alan kapatmaları en az sorunla gerçekleşir. Bu tür Fileplerden “otter tail flap” olarak söz edilir.
Filebin en büyük dezavantajı donör alanda %50 vakada meydana gelebilen seroma teşekkülüdür.
Latissimus dorsi kası omuzun içe rotasyonunu ve adduksiyonunu sağlar. Tümü ile uzaklaşması halinde bile donör alanda ciddiye alınabilecek bir morbidite oluşmaz. Pektoralis major, teres major ( içe rotasyon); teres major, teres minor, pektoralis major, korakobrakialis (adduksiyon) gibi kaslar bu fonskiyonları yerine getirirler.
Ameliyatta özellikle kasın çok ince olmasından kaynaklanan nedenlerden dolayı, etraftaki diğer kasların da filebe yanlışlıkla dahil edilerek kaldırılmasına rastlanabilir. Bunun öününe geçmenin en iyi yolu önce ön aksiller çizgi boyunca kasın ön kenarını farkedip ondan sonra diğer alanlarda diseksiyon yapmaktır. Özellikle sıkapular bölgede diseksiyon pilanı karışıp yine gereksiz vakit ve emek kaybına yol açılmasını önlemek için de yine bu yöntemden yararlanılabilir.
Çok nadir bir komplikasyon olarak LDKDF’ni takiben lomber herniasyon da gelişebileceği bildirilmiştir .
Filep ilk kez 1896 yılında TANSİNİ tarafından yapılmış ve yayınlanmışsa da savaş yıllarında bilgi alışverişi kopukluğu nedeni ile 1976 yılında OLİVARİ tarafından yeniden keşfedilmiştir .
Özellikle elektrik yanıklarına bağlı üst ekstremitede yerleşik birden fazla sayıdaki doku defektleri tedavisinde Filep çok adalı olarak da pilanlanabilir .
Latissimus dorsi latincede “sırtın en genişi” demektir. Filebin kas deri flebi olarak kaldırılmalarında kasın üzerindeki deri adasından daha geniş kaldırılması daha güvenlidir. Böylece daha çok sayıda perforan filebe dahil edilebilir. Uzunlamasına ve filebin pedikülünün yönelişine paralel uzun deri adalı Filepler kaldırıldığında donör alan kapatmaları en az sorunla gerçekleşir. Bu tür Fileplerden “otter tail flap” olarak söz edilir.
Filebin en büyük dezavantajı donör alanda %50 vakada meydana gelebilen seroma teşekkülüdür.
Latissimus dorsi kası omuzun içe rotasyonunu ve adduksiyonunu sağlar. Tümü ile uzaklaşması halinde bile donör alanda ciddiye alınabilecek bir morbidite oluşmaz. Pektoralis major, teres major ( içe rotasyon); teres major, teres minor, pektoralis major, korakobrakialis (adduksiyon) gibi kaslar bu fonskiyonları yerine getirirler.
Ameliyatta özellikle kasın çok ince olmasından kaynaklanan nedenlerden dolayı, etraftaki diğer kasların da filebe yanlışlıkla dahil edilerek kaldırılmasına rastlanabilir. Bunun öününe geçmenin en iyi yolu önce ön aksiller çizgi boyunca kasın ön kenarını farkedip ondan sonra diğer alanlarda diseksiyon yapmaktır. Özellikle sıkapular bölgede diseksiyon pilanı karışıp yine gereksiz vakit ve emek kaybına yol açılmasını önlemek için de yine bu yöntemden yararlanılabilir.