BEYİN KORTEKSİ

            Birine bir şey öğretmek mümkün değilse bu yazılar ne anlama gelecek?


           Bu yazıları bir şey öğretmek için yazmıyorum. Bir düşüncemi açıklayacağım. Okuyan bir insanoğlunda bir ferahlığa yol açarsa ne iyi.


           Beynimizin korteks yani kabuk kısmı isteyip de yaptığımız hareketlerin kontrol merkezi. Her gün yüzlerce istemeden ve yaptığımızı fark etmeden gerçekleşen etkinliğimiz olur. Mesela kalbimizin kan pompalamak üzere kasılıp gevşemesi, göz kapaklarımızın kırpılması, nefes alıp vermek, gibi. 


           İnsan bile isteye de nefes alabilir ama sıradan bir durumda nefes alıp vermek kendiliğinden olan bir şeydir.


           Böylece kendiliğinden de hekimlik yapabiliriz. Bazı ritüellerdir bunlar. Hastalar gelir, hastalar gider. Hastaların şikayetleri olur. Hastalar dediklerimizi yaparlar. Hastalar demediklerimizi yaparlar. Biz kızarız. Biz arkalarından konuşuruz. Onlar bizi anlatırlar bir yerde. Kan alırız. Tümör çıkarırız. Kan veririz. Film isteriz. İstediğimiz filme bakarız, bakar gibi yaparız, bakmadığımız da olur. Reçete yazarız, rapor veririz, raporu az veririz, raporu çok veririz. Tuzu yasaklarız, tereyağını yasaklarız. Biraz zaman geçer tereyağını tavsiye ederiz. Hastane koridorunda doktor edası ile yürürüz, bazen bir omuzumuz yukarıda bir kaşımız aşağıda olur, elinde kahve olanlar vardır.


           Bütün bunlar beyin korteksiyle hekimlik yapmak demek değildir. Beyin korteksini kullanarak hekimlik yaptığın zaman doktor olmakla beraber insan olmaya da başlarsın. O zaman sana bir tiyatro sanatçısının «hiç doktor sevmem» demesi dokunmaz. Üzerine alınmazsın.


 



|